Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçları

Yayınevi: Yetkin Yayınları
Yazar: İsmail GÜROCAK
ISBN: 9789754649765
Stok Durumu: Tükendi
255,00 TL 300,00 TL

Adet

 
   0 yorum  |  Yorum Yap
Kitap Künyesi
Yazar İsmail GÜROCAK
Baskı Tarihi 2015/06
Boyut 16x24 cm (Standart Kitap Boyu)
Cilt Karton kapak

CH931
Türk Ceza Kanununda Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçları
İsmail GÜROCAK
2015/06 Baskı, 174 Sayfa
ISBN 978-975-464-976-5

 

● Kişiler Arasındaki Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu (TCK 133
● Haberleşme İçeriklerinin Hukuka Aykırı Olarak İfşası Suçu 
● Kendisiyle Yapılan Haberleşmenin İçeriğini Hukuka Aykırı Olarak Alenen İfşa Suçu

İÇİNDEKİLER
SUNUŞ 7
ÖNSÖZ 9
İÇİNDEKİLER 11
KISALTMALAR 17

GİRİŞ 19

BİRİNCİ BÖLÜM
765 ve 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNLARI’NIN KARŞILAŞTIRILMASI, MUKAYESELİ HUKUK,
BENZER SUÇLARDAN FARKLARI
I. 765 ve 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNLARI’NIN
KARŞILAŞTIRILMASI 23
II. MUKAYESELİ HUKUK 26
A) Almanya 26
B) Fransa 27
C) Avusturya 29
D) İtalya 30
E) İsviçre 31
F) İspanya 32
G) Norveç 32
H) Hollanda 33
I) Mukayeseli Hukuktan Çıkan Sonuç 33
III. BENZER SUÇLARDAN FARKLARI 34
A) Haberleşmenin Engellenmesi Suçu (TCK m. 124) 34
B) Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve
Kayda Alınması Suçu (TCK m. 133) 35
C) Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK m. 134) 38

İKİNCİ BÖLÜM
HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇLARININ UNSURLARI VE ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
I. KİŞİLER ARASINDAKİ HABERLEŞMENİN
GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU (TCK m. 132/1) 41
A) Suçla Korunan Hukuki Değer 41
1. Genel Olarak 41
2. Haberleşme Özgürlüğü 44
a. Genel Olarak 44
b. Hukuki Niteliği 50
c. Kapsamı 51
aa. Haber ve Düşünceleri Serbestçe
Öğrenebilme ve Toplayabilme Hakkı 51
bb. Düşünce ve Kanaatleri Serbestçe
Açıklayabilme Hakkı 51
cc. Haber, Düşünce ve Kanaatleri Serbestçe
Yayabilme Hakkı 52
d. Haberleşme Özgürlüğüne Yapılan Müdahaleler
ve Bu Müdahalelere Karşı Hukuki Korumalar 52
e. Uluslararası Belgelerde Haberleşme Özgürlüğü 52
aa. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 52
bb. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve
Uygulaması 53
aaa. Genel Olarak 53
bbb. AİHM Uygulaması 55
cc. Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin
Uluslararası Sözleşme 60
f. Türk Hukukunda Haberleşme Özgürlüğü 60
aa. Anayasada 60
bb. Kanunlarda 61
B) Maddi Unsurlar 63
1. Suçun Maddi Konusu 63
2. Fail 66
3. Mağdur 67
4. Eylem 67
5. Suça Etki Eden Haller 71
a. Gizliliğin İhlalinin Haberleşme İçeriklerinin
Kaydı Suretiyle Gerçekleşmesi
(TCK m. 132/1 c.2) 71
b. Suçun Kamu Görevlisi Tarafından ve
Görevinin Verdiği Yetkinin Kötüye Kullanılmak
Suretiyle İşlenmesi (TCK m. 137/1-a) 73
c. Suçun Belli Bir Meslek ve Sanatın Sağladığı
Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi
(TCK m. 137/1-b) 75
C) Hukuka Aykırılık Unsuru 77
1. Genel Olarak 77
2. Kanun Hükmünü İcra (TCK m. 24/1) 78
a. Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi 78
b. Önleme Amaçlı İletişimin Denetlenmesi 82
c. Postada El Koyma 85
d. Tutuklu ve Hükümlülerin Haberleşmelerinin
Denetlenmesi 86
e. Arama ve El Koyma Sonucu Ele Geçirilen
Haberleşme Araçlarının Denetlenmesi 88
3. Hakkın Kullanılması (TCK m. 26/1) 88
a. Velayet Hakkının Kullanılması 88
b. Gazetecilik Mesleğinin Verdiği Hakkın
Kullanılması 89
4. İlgilinin Rızası (TCK m. 26/2) 89
D) Manevi Unsur 90
1. Genel Olarak 90
2. Kusurluluğu Etkileyen Sebepler 92
a. Amirin Emrini İfa (TCK m. 24/2) 92
b. Hata (TCK m. 30/4) 93
E) Suçun Özel Görünüş Biçimleri 94
1. Teşebbüs 94
2. İştirak 97
3. İçtima 99
II. HABERLEŞME İÇERİKLERİNİN HUKUKA AYKIRI
OLARAK İFŞASI SUÇU (TCK m. 132/2) 103
A) Suçla Korunan Hukuki Değer 103
B) Maddi Unsurlar 104
1. Suçun Maddi Konusu 104
2. Fail 105
3. Mağdur 105
4. Eylem 106
5. Suça Etki Eden Haller 109
a. Suçun Kamu Görevlisi Tarafından ve
Görevinin Verdiği Yetkinin Kötüye Kullanılmak
Suretiyle İşlenmesi (TCK m. 137/1-a) 109
b. Suçun Belli Bir Meslek ve Sanatın Sağladığı
Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi
(TCK m. 137/1-b) 109
C) Hukuka Aykırılık Unsuru 110
1. Genel Olarak 110
2. Kanun Hükmünü İcra (TCK m. 24/1) 111
a. Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi 111
b. Tanıklık Görevinin Yerine Getirilmesi 111
3. Hakkın Kullanılması (TCK m. 26/1) 112
4. İlgilinin Rızası (TCK m. 26/2) 112
D) Manevi Unsur 112
E) Suçun Özel Görünüş Biçimleri 113
1. Teşebbüs 113
2. İştirak 113
3. İçtima 114
III. KENDİSİYLE YAPILAN HABERLEŞMENİN
İÇERİĞİNİ HUKUKA AYKIRI OLARAK
ALENEN İFŞA SUÇU (TCK m. 132/3) 116
A) Suçla Korunan Hukuki Değer 116
B) Maddi Unsurlar 116
1. Suçun Maddi Konusu 116
2. Fail 117
3. Mağdur 117
4. Eylem 117
5. Suça Etki Eden Haller 124
a. Suçun Kamu Görevlisi Tarafından ve
Görevinin Verdiği Yetkinin Kötüye
Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi
(TCK m. 137/1-a) 124
b. Suçun Belli Bir Meslek ve Sanatın Sağladığı
Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi
(TCK m. 137/1-b) 124
C) Hukuka Aykırılık Unsuru 124
1. Genel Olarak 124
2. Meşru Savunma Hakkı (TCK m. 25/1) 125
3. Hakkın Kullanılması (TCK m. 26/1) 127
D) Manevi Unsur 128
1. Genel Olarak 128
2. Zorunluluk Hali (TCK m. 25/2) 129
E) Suçun Özel Görünüş Biçimleri 131
1. Teşebbüs 131
2. İştirak 132
3. İçtima 132
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YAPTIRIM, MUHAKEME, ZAMANAŞIMI
I. YAPTIRIM 133
II. MUHAKEME 134
A) Soruşturma-Kovuşturma 134
B) Muhakeme Usulü 137
1. Genel Olarak 137
2. Süreli Yayınlar 138
3. Radyo ve Televizyon Yayınları 139
4. İnternet Yayınları 140
5. Davaların ve Cezaların Ertelenmesi 145
C) Görevli ve Yetkili Mahkeme 148
1. Görevli Mahkeme 148
2. Yetkili Mahkeme 150
D) Hukuka Aykırı Deliller 151
III. ZAMANAŞIMI 156
SONUÇ 157
KAYNAKÇA 163

SUNUŞ

Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi, bir yandan haberleşme araçlarının da hızlı bir şekilde değişip gelişmesine sebep olurken diğer yandan bunlara müdahale imkânını da genişletmiştir. Gerçekten internet bir haberleşme aracı olarak günlük yaşamda geniş bir alanda kullanılır hale gelmiş, cep telefonlarının kullanımı da hızla yaygınlaşmıştır. Bu yeni haberleşme alanı ve araçları adeta bir “haberleşme nimeti” sayılırken, kişiler arasındaki haberleşmeye müdahale niyeti taşıyan kişi ve kurumların da “ekmeğine yağ sürdüğü” söylenmelidir. Nitekim haberleşme özgürlüğünün bu yeni iletişim alan ve araçlarıyla genişlediği varsayılırken aslında müdahaleye de daha açık hale geldiğini fark etmek çok zaman almamıştır. Yakın tarihteki pek çok dava bunun acı örnekleriyle doludur. Maalesef bu alanda teknolojinin aslında özgürlükler aleyhine bir gelişim gösterdiği söylenmelidir.

Bu anlamda özel hayat alanı içinde yer alan haberleşme özgürlüğüne yapılan müdahaleler bireylerin özel hayat alanlarını da daraltmış, hukuka aykırı müdahalelere karşı bireyin daha fazla korunması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. İşte TCK m.132 vd. da düzenlenen Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı İşlenen Suçlar başlığı altında yer alan düzenlemeler bu zorunluluğun bir sonucudur. Ancak ifade etmek gerekir ki, kişiler arasındaki haberleşmeler mutlak bir korumaya sahip değildir. Gerçekten kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin belli bir suça ilişkin soruş­turma kapsamında Anayasa ve kanunların belirlediği koşullar çerçevesinde öğrenilmesinin veya kayda alınmasının hukuka uygun olduğu muhakkaktır (Madde Gerekçesi).

İşte temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından son derece büyük önem taşıyan, yazarın yüksek lisans tez konusunu oluşturan Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçları TCK m.132’de düzenlenmekte olup, hükümde kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmakta ve böylelikle bu alana yapılan hukuka aykırı müdahaleler cezalandırılmak istenmektedir.

Yazar söz konusu suç tipini Haberleşmenin Engellenmesi Suçu (TCK m. 124), Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu (TCK m. 133) ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK m. 134) gibi benzer suç tiplerinden farkını ortaya koymak suretiyle ele almış, aynı maddede düzenlenen Kişiler Arasındaki Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu (TCK m. 132/1), Haberleşme İçeriklerinin Hukuka Aykırı Olarak İfşası Suçu (TCK m. 132/2) ve Kendisiyle Yapılan Haberleşmenin İçeriğini Hukuka Aykırı Olarak Alenen İfşa Suçu (TCK m. 132/3)’dan oluşan üç farklı suç tipini özel görünüş şekilleriyle birlikte başarıyla incelemiştir.

Eser incelendiğinde yazar Av. İsmail Gürocak’ın konuyu hemen bütün yönleriyle ele alan, bu alanda ortaya çıkmış olan sorunları büyük ölçüde saptayıp çözümler üreten bir çalışma ortaya koymuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede yazarın bu alanda Türkçe yazılmış olan hemen tüm eserleri tezinde ele alıp değerlendirdiği görülmektedir.

Çalışmanın değerini artıran diğer önemli bir husus yazarın aynı zamanda avukatlık mesleğini de icra ediyor olmasıdır. Zira yazar bu suretle bu alandaki mesleki tecrübesini de eserinde kullanma fırsatı bulmuştur. Bu yönüyle de kitap hem uygulayıcı hem de yasakoyucu bakımından her zaman yararlanılıp, değerlendirilebilecek bir eser olma özelliğine sahiptir.

Danışmanlığını yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğum     Av. İsmail Gürocak’ı Türk hukukunda bu alandaki boşluğu doldurmaya aday çalışmasından dolayı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

 

Prof. Dr. Veli Özer Özbek

DEÜ Hukuk Fakültesi

Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ABD Bşk.

KAYNAKÇA

Albayrak, Mustafa. Ceza Muhakemesi Kanunu, Adalet Yayın­evi, 3.Baskı, Ankara, 2010.

Anayurt, Ömer. Strazbourg İçtihatlarında, Türk ve Fransız Hu­kuklarında Telefon Dinlemeleri, TBB Dergisi, Sayı: 4, Y. 1996,     ss. 523-536.

Araslı, Oya. Özel Yaşamın Gizliliği Hakkı ve T.C. Anayasasında Düzenlenişi, (Yayınlanmamış Doçentlik Tezi), Ankara, 1979.

Arslan Çetin ve Azizağaoğlu Bahattin, Yeni Türk Ceza Kanunu Şerhi, Asil Yayınevi, 1. Baskı, Ankara, 2004.

Artuk M. Emin, Gökçen Ahmet ve Yenidünya Ahmet Caner, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Turhan Kitabevi, Ankara, 2005.

Artuk Mehmet Emin, Gökçen Ahmet ve Yenidünya A. Caner, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitabevi, 3. Bası, Ankara, 2007.

Bayraktar, Köksal. “Özel Yaşamın Gizliliğine Saygı İlkesi”, Maltepe Üniversitesi HFD, 2007/1, ss. 119 vd.

Bıçakçı, Vahit. “Usulsüz Ulaşılan Delillerin Akıbeti, Katı ve Esnek Yaklaşımları Değerlendirilmesi”, http://www.bilkent.edu.tr/~ vahit/ar5.htm, (16.07.2014).

Centel Nur ve Zafer Hamide, Ceza Muhakemesi Kanunu, Gözden Geçirilmiş 5. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul, 2008.

Centel Nur, Zafer Hamide ve Çakmut Özlem, Türk Ceza Hukukuna Giriş, Gözden Geçirilmiş 5. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul, 2008.

Çetinkaya, Mehmet Burçin. Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2007.

Danışman, Ahmet. Ceza Hukuku Açısından Özel Hayatın Korunması, SÜHF Yayını, Konya, 1991.

Demirbaş Timur, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Güncellenmiş 6. Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2009.

Dutertre, Gilles. “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatlarından Alıntılar”; aktaran Pierre – Henri İmbert, İnsan Hakları Genel Direktörü, Avrupa Konseyi 2005, ss. 286-287-288’dan aktaran Mert, Ahmet. Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçları, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2010.

Dönmezer, Sulhi. Genel Adap ve Aile Düzenine Karşı İşlenen Cürümler, 4. Bası, Sulhi Garan Matbaası, İstanbul, 1975.

Dönmezer Sulhi ve Erman Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Cilt: II, Beta, İstanbul, 1997.

Eker Kazancı, Behiye. “Kişilerin İzinsiz Görüntülerinin Alınmasının TCK m. 134 Çerçevesinde Korunması”, DEÜHFD, Cilt: 9, Sayı: 1, 2007, ss. 131-164.

Erdem Mustafa Ruhan ve Özbek Veli Özer, “4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu Çerçevesinde Uzakla Haberleşmenin Denetlenmesi” Prof. Dr. Seyfullah Edis’e Armağan, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayını, İzmir 2000, ss. 249-303.

Ergül, Ozan. “Yargıda Telefon Dinlemeye Yeni Bir Yorum”,     s. 1; http://www.yasayananayasa.ankara.edu.tr/belgeler/analizler/telefon_ dinleme.pdf, (16.07.2014).

Gökcen, Ahmet. Ceza Muhakemesi Hukukunda Basit El Koyma ve Postada El Koyma (Özellikle Telefonların Gizlice Denetlenmesi), Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Döner Sermaye İşletmesi Yayınları No: 49, Ankara, 1994.

Gökcen, Ahmet. Halkı Kin ve Düşmanlığa Açıkça Tahrik Cürmü (TCK m. 312/2), Liberal Düşünce Topluluğu, Ankara, 2001.

Gölcüklü Feyyaz ve Gözübüyük A.Şeref, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, 6. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara, 2005.

Gölcüklü, Feyyaz. Haberleşme Hukuku, AÜSBF Yayın No: 292, Ankara, 1970.

Gözler, Kemal. Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, Bursa, 2004.

Gözübüyük, A. Şeref. Anayasa Hukuku, 10. Bası, Turhan Kitab­evi, Ankara, 2002.

Helvacı, Serap. “Kişiliğin Korunması ve Vesayet Hukuku”, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu’na 65. Yaş Günü Armağanı”, Beta, İstanbul 2001, ss. 863-881.

İçel Kayıhan ve Ünver Yener, Kitle Haberleşme Hukuku, Yenilenmiş 7. Bası, Beta, İstanbul, 2007.

İmre, Zahit. “Şahsiyet Haklarından Şahsın Özel Hayatının ve Gizliliklerinin Korunmasına İlişkin Meseleler”, İÜHFD, Cilt: 39, Sayı: 1-4, İstanbul 1974, ss. 147-168.

Kaboğlu, İbrahim Ö. Özgürlükler Hukuku, 6. Baskı, İmge Kitabevi, Kasım 2002.

Kaymaz, Seydi. Ceza Muhakemesinde Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, 1. Bası, Seçkin, Ankara, 2009.

Kılıçoğlu, Ahmet. Şeref Haysiyet ve Özel Yaşama Basın yoluyla Saldırılardan Hukuksal Sorumluluk, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara, 1982.

Ursula Kilkelly, “Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Gösterilme Hakkı”; http://www.coe.int/t/dghl/cooperation/capacitybuilding/ publi/materials/1003.pdf, (01/07/2014)

Koca Mahmut ve Üzülmez İlhan, “Hukuka Uygunluk Sebeplerinde Sınırın Aşılması”, EÜHFD, Cilt: XI, Sayı: 1-2 (2007), http://www.erzincan.edu.tr/birim/HukukDergi/makale/2007-1-3.pdf, (16.07.2014), ss. 39-53.

Koca Mahmut ve Üzülmez İlhan, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3. Baskı, Seçkin, Ankara, 2010.

Mahmutoğlu Fatih Selami, “Özel Yaşamın Gizliliği, Kaybettiğimiz Türkiye Barolar Birliği Başkanları Anısına Panel”, TBB Yayınları No:154, Ankara 18 Nisan 2008, ss. 100-109.

Meran, Necati. Adli ve Önleme Amaçlı İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı, Teknik Takip, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009.

Mert, Ahmet. Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçları, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2010.

Önder, Ayhan. Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Beta Yayın, İstanbul, 1991.

Özbek, Veli Özer. “İnternet Kullanımında Ortaya Çıkabilecek Bazı Ceza Hukuku Sorunları”, DEÜHFD, Cilt: 4, Sayı: 1, 2002,      ss. 101-158.

Özbek, Veli Özer. “Türk Ceza Kanunu’nda Hata”, Ceza Hukuku Dergisi, Sayı: 7, Ağustos, 2008.

Özbek, Veli Özer. TCK İzmir Şerhi, Yeni Türk Ceza Kanununun Anlamı, Cilt:1, 3. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara, 2006.

Özbek Veli Özer, Kanbur Nihat, Bacaksız Pınar, Doğan Koray ve Tepe İlker, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2010.

Özbek Veli Özer, Kanbur Nihat, Doğan Koray, Bacaksız Pınar ve Tepe İlker, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2010.

Özbek Veli Özer ve Doğan Koray, “Zorunluluk Halinin Hukuki Niteliği”, DEÜHFD, Cilt: 9, Sayı: 2, 2007, ss. 195-222, http://web. deu.edu.tr/hukuk/dergiler/dergimiz9-2/ozbekdogan.pdf , (16.07.2014).

Özbudun, Ergun. Anayasa Hukuku Bakımından Özel Haberleşmenin Gizliliği, Ankara Hukuk Fakültesi Ellinci Yıl Armağanı 1925-1975, Cilt: 1, Ankara 1977, ss. 265-296.

Özdek, Yasemin. Avrupa İnsan Hakları Hukuku ve Türkiye, TODAİE İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi, 1. Baskı, Yayın No:321, Ankara, 2004.

Özek, Çetin. Türk Basın Hukuku, İstanbul Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1978.

Özek, Çetin. Basın Özgürlüğünden Bilgilenme Hakkına, 1. Bası, Alfa Basım Yayım, İstanbul, 1999.

Özen Mustafa, “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu”, Terazi Hukuk Dergisi, Y. 2, Sayı: 10, Haziran 2007, ss. 145-151.

Özgenç, İzzet. Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006.

Özgenç, İzzet. Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2009.

Öztürk, Bahri. Özel Hayatın Gizliliği ve Arama, Manisa Barosu Dergisi, Y. 11, Sayı: 41, 1992.

Öztürk, Bahri. Yeni Yargıtay Kararları Işığında Delil Yasakları, AÜSBF İnsan Hakları Merkezi Yayınları No: 14, Ankara, 1995.

Öztürk, Bahri. “Ses ve/veya Görüntü Kaydeden Araçlarla Yapılan Tespitlerin Ceza Muhakemesi Hukukundaki Değeri”, Prof. Dr. Seyfullah Edis’e Armağan, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayını, İzmir 2000, ss. 219-235.

Öztürk Bahri ve Erdem Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, 10. Bası, Seçkin, Ankara, 2008.

Öztürk Bahri ve Erdem Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2007.

Parlar Ali ve Hatipoğlu Muzaffer, Açıklamalı-Yeni İçtihatlarla 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Yorumu (1-140. Madde) I, Ankara, 2007.

Senkeri, Tarık. Anayasal Kuruluşları Tahkir ve Tezyif Cürümleri, İstanbul, 1996

Serdar, İlknur. Radyo ve TV Yoluyla Kişilik Hakkının İhlali ve Kişiliğin Korunması, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1999.

Sınar, Hasan. İnternet Gazeteciliğinin İletişim Ceza Hukuku Yönünden Ortaya Çıkardığı Bazı Hukuksal Sorunların Değerlendirilmesi, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye Armağan, II. Cilt, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2009.

Soyaslan, Doğan. Ceza Hukuku Özel Hükümler, 5. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2005.

Soysal, Tamer. Türk Ceza Hukukunda Uzlaşma, Bahçeşehir Üniversitesi IGUL Yayınları No:9 İstanbul 2005, http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/192.doc, (12.05.2012).

Şahin, Cumhur. Ceza Muhakemesi Kanunu Gazi Şerhi, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2005.

Şahin, Cumhur. “Telekomünikasyon Yoluyla İletişimin Denetlenmesi – Yargıtay Kararları Çerçevesinde Bir Değerlendirme-”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ongün’e Armağan, Haziran-Aralık 2007, Cilt: XI, Sayı: 1–2, 2009,     ss. 1095 vd.

Şen, Ersan. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda “Özel Hayata Karşı Suçlar”, İBD, Cilt: 79, Sayı: 3, Y. 2005, ss. 707-720.

Şen, Ersan. Türk Hukuku’nda Telefon Dinleme Gizli Soruşturmacı X Muhbir, 2. Baskı, Seçkin, Ankara, 2008.

Şen, Ersan. Devlet ve Kitle İletişim Araçları Karşısında Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması, Kazancı Hukuk Yayınları, No: 148, İstanbul, 1996.

Şen, Ersan. Türk Ceza Yargılaması Hukuku’nda Hukuka Aykırı Deliller Sorunu, 1. Bası, Beta Basım, İstanbul, 1998.

Şen, Ersan. Türk Hukuku’nda Telefonların Gizlice Dinlenmesi Sebebiyle Gündeme Gelen “Hukuka Aykırılık Sorunu ve Kişi Haklarına Keyfi Müdahaleler”, Prof. Dr. Sahir Erman’a Armağan, İÜHF Eğitim, Öğretim ve Yardımlaşma Vakfı Yayını No:18, İstanbul, 1999.

Şen, Ersan. Yeni Türk Ceza Kanunu Yorumu, Cilt: 1, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2006.

Şimşek, Oğuz. Anayasa Hukukunda Kişisel Verilerin Korunması, 1. Baskı, Beta, İstanbul, 2008.

Tandoğan, Haluk. “Şahsiyetin Akit Dışı İhlallere Karşı Korunmasının İşleyiş Tarzı ve Basın Yoluyla Olan İhlallere Karşı Özel Hayatın Korunması”, AÜHFD, Cilt: XX, Sayı: 1-4, 1963.

Taşkın, Mustafa. Adli ve İstihbari Amaçlı İletişimin Denetlenmesi, Seçkin, Ankara, 2008.

Taşkın, Şaban Cankat. Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu, TBB Dergisi, Eylül-Ekim 2010, Sayı: 90, ss. 213-247.

Tezcan Durmuş, Erdem Mustafa Ruhan ve Sancakdar Oğuz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, Seçkin Kitabevi, Ankara, 2004.

Tezcan Durmuş, Erdem Mustafa Ruhan ve Önok R. Murat, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 7. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2010.

Toroslu, Nevzat. Cürümlerin Tasnifi Bakımından Suçun Hukuki Konusu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No:273, Ankara, 1970.

Tosun, Öztekin. “Ceza Muhakemesinde Koruma Tedbiri Olarak Gizli Dinleme”, İÜHFM, Cilt: 41, Sayı: 3-4, İstanbul 1975,        ss. 85-108.

Üzeltürk, Sultan. 1982 Anayasası ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine Göre Özel Hayatın Gizliliği Hakkı, 1. Bası, Beta, İstanbul, 2004.

Üzülmez, İlhan. “Yazışmaların İhlali Cürmü (TCK m. 195/1) ve Bu Bağlamda Elektronik Postalara (e-postalara) Yönelik Saldırıların Durumu”, AÜHFD, Cilt: 53, 2004, ss. 147-171.

Vatan, Zeki. Ceza Muhakemesi Hukukunda Koruma Tedbiri Olarak İletişimin Denetlenmesi, Beta, İstanbul, 2009.

Yaşar Osman, Gökcan Hasan Tahsin ve Artuç Mustafa, Yorumlu – Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, Cilt III, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010.

Yazıcıoğlu, Yılmaz. Özel Hayatın Korunması ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 2 Yılı, Türk Ceza Hukuku Derneği, İstanbul, 2008.

Yenisey Feridun ve Plagemann Gottfried, 15 Mayıs 1871 tarihli Alman Ceza Kanunu, Beta, İstanbul, 2009.

Yıldırım, Gülşen. “Özel Hayat, Aile Hayatı, Haberleşme ve Mesken: İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 8. maddesinin Genişlemiş Yorumu ile Sağlanan Koruma”, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Adli Yargı Sempozyumu, TBB, Ankara, 2004, ss. 385-427.

Yokuş Sevük, Handan. “Postada El Koyma ve Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi”, TBB Dergisi, Sayı: 69, Mart – Nisan 2007, ss. 97-124.

Yokuş Sevük, Handan. “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu”, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Sayı: 16-19, 2007-2008, ss. 159-195.

Yurtcan, Erdener. Türk Ceza Kanunu ve Yorumu, 2. Bası, Kazancı Yayınları, İstanbul, 2006.

Yurtcan, Erdener. Ceza Yargılaması Hukuku, 11. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2005.

Yüksel, Mehmet. “Mahremiyet Hakkı Ve Sosyo-Tarihsel Gelişi­mi”, AÜSBF Dergisi, Cilt: 58, Sayı: 2, Ocak-Mart 2003, ss. 181-213.

Zafer, Hamide. Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Ceza Hukukuyla Korunması (TCK m. 132-134), Beta Yayınevi, 1. Baskı, İstanbul, 2010.

Zevkliler Aydın ve Havutçu Ayşe, Medeni Hukuk Temel Bilgiler, 5.Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2005.

 

 

GİRİŞ

Teknolojinin hayatımıza getirdiği yeniliklerle birlikte kişiler arasındaki haberleşme, günümüzde çok daha farklı vasıtalarla gerçekleşmeye başlamıştır. Haberleşme vasıtalarındaki değişim, bu vasıtaların çok daha hızlı ve etkin bir haberleşme sağlaması temelinde kendini göstermiştir. Sinyalizasyon ve internet sistemlerinin haberleşme araçlarında da kullanılması, kişiler arasındaki haberleşmelerin gizliliğine yönelik farklı müdahale şekillerini ortaya çıkarmış ve bu alandaki hak ihlallerini de beraberinde getirmiştir.

Kişinin, haberleşmenin gizliliğine saygı duyulmasını isteme hakkı vardır. Bu bağlamda haberleşme özgürlüğü aslında, özel hayatın gizliliği hakkının bir unsuru olduğu gibi, düşünceyi açıklama özgürlüğü ile de sıkı bir ilişki içerisindedir.

Haberleşme özgürlüğü Anayasanın 22. maddesinde düzenlenerek anayasal güvence altına alınmıştır. Bu düzenlemede herkesin haberleşme özgürlüğüne sahip olduğu vurgulanmıştır. Kanun koyucu ayrıca haberleşme özgürlüğüne yönelik eylemleri cezalandırmak için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda suç tipleri ihdas etmiş, bu hakkın etkin bir şekilde koruma altına alınmasını sağlamak istemiştir. Teknolojinin gelişmesi ile günümüzde haberleşmenin izlenmesi, engellenmesi ve kaydedilmesi uluslararası boyutta yaygınlaşmış; haberleşme özgürlüğüne yönelik saldırıların cezalandırılması kaçınılmaz hale gelmiştir.

Hukuk düzenimizde haberleşme özgürlüğü, Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde yer alan “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu” başlığında birden fazla suç tipinin düzenlendiği ceza normlarıyla korunmaktadır. 132. maddenin üç fıkrası da haberleşmenin gizliliğini ihlale yönelik olarak üç farklı suç tipini düzenlenmiş, bu suçların basın yayın yoluyla işlenmesi durumunu niteleyen hükmün dördüncü fıkrası ise; kamuoyunda üçüncü yargı paketi olarak da bilinen 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yine 6352 sayılı kanun ile 132. maddede düzenlenen her üç suç tipinin de yaptırımı ağırlaştırılmıştır.

Haberleşme özgürlüğüne yönelik müdahalelere karşı özel hukuk çerçevesinde, Medeni Kanun m. 24 ve 25’te yer alan hukuk davalarının açılarak saldırının sonlandırılması mümkün olduğu gibi, 6098 sayılı Borçlar Kanunu m. 58’de yer alan tazminat davasının açılması da mümkündür. Yani hukuk düzenimiz, haberleşme özgürlüğüne yönelik müdahalelere cezai ve hukuki bir takım yaptırımlar getirerek, bu hakkın korunmasını temin etmeye çalışmaktadır.

Çalışmamızın ilk bölümünde, öncelikle haberleşme özgürlüğüne müdahale eden eylemlerin 765 ve 5237 sayılı ceza kanunları açısından karşılaştırmasını yapacağız. Daha sonra ise, mukayeseli hukuktaki durumu kısaca özetleyerek, mukayeseli hukuktan bazı sonuçlara ulaşmaya çalışacağız. İlk bölümde son olarak da 5237 sayılı TCK m. 132’de düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarının, benzer suç tiplerinden farklarını açıklamaya çalışacağız.

Çalışmamızın ikinci bölümünde ise TCK m. 132’de düzenlenen; kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu (TCK           m. 132/1), haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşası suçunu (TCK m. 132/2) ve kendisiyle yapılan haberleşmenin içeriğini hukuka aykırı olarak alenen ifşa suçunu (TCK m. 132/3) sırasıyla inceleyeceğiz. Bu incelemeyi yaparken de suç tanımından yola çıkarak, belirli bir sistematik bütünlük ortaya koymaya çalışacağız.

Suç, tipe uygun, hukuka aykırı, kusurlu bir insan davranışı olarak tanımlanabilir[1]. Bu tanımdan yola çıkarak suçun unsurlarını kronolojik sırasıyla incelemek gerekir. Zira tipe uygun olmayan fiil, suçun diğer unsurlarını bünyesinde barındırsa da suç oluşturmaz. Hukuka uygun bir fiilde de kusurluluk unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin önemi yoktur. Dolayısıyla bir fiilin suç oluşturup oluşturmadığının tespitinde sırasıyla, suçun maddi, hukuka aykırılık ve kusurluluk unsurlarının ele alınması gerektiği kanaatindeyiz. Bu sebeple çalışmamızın ikinci bölümünde haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarının unsurlarını bu sıralamaya göre inceleyeceğiz.

Ayrıca belirtmekte fayda var ki suçla korunan hukuki değerin suç tipiyle yakından ilgisi olması ve konunun anlatımında bütünlük sağlanabilmesi adına, suçla korunan hukuki değeri de ikinci bölümde, suçun unsurlarını irdelerken inceleyeceğiz.

Çalışmamızın üçüncü ve son bölümünde ise bu suçların yaptırımını, muhakemesini ve bu suçlardaki zamanaşımını değerlendireceğiz. Teknolojinin gelişmesi ve kullanım alanının artmasıyla süreli yayınlar, radyo - televizyon yayınları ve internet yayınları yoluyla bu suçların işlenmesi kolaylaşmış, hak ihlalleri artmıştır. Bu sebeple çalışmamızın üçüncü bölümünde suçun muhakemesi kısmında, süreli yayınlar, radyo ve televizyon yayınları ve internet yayınları açısından da konuyu incelemeye çalışacağız. Yine bu kısımda 6352 sayılı kanun ile basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olan suçlara ilişkin olarak getirilen düzenlemenin, incelediğimiz suç tipine etkisini ortaya koyacağız.

TCK m. 132’de düzenlenen suçların, yine teknolojik gelişmelere paralel olarak, bir yargılamada hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerle işlenebilmesi de son zamanlarda yaygın hale gelmiştir. Bu noktada hukuka aykırı delil kavramı, hukuka aykırı delillerin ceza muhakemesindeki yeri, bu yolla elde edilen delillerin bu suçların işlenmesinde kullanılması ve suçun maddi konusunu oluşturması hususlarını da çalışmamızın üçüncü ve son bölümünde, suçun muhakemesi kısmında aktarmaya çalışacağız.



[1]      Veli Özer Özbek, TCK İzmir Şerhi Yeni Türk Ceza Kanunu’nun Anlamı Cilt: I, Seçkin, Ankara 2006, (TCK İzmir Şerhi), s. 116; Bahri Öztürk ve Mustafa Ruhan Erdem, Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, 10. Bası, Seçkin, Ankara 2008, s. 144.

SONUÇ

Özel hayatın gizliliği hakkı ve bu hakkın bir unsuru olan haberleşme özgürlüğü, yukarıda detaylıca açıkladığımız üzere uluslararası sözleşmelerle ve bu sözleşmeleri birer iç hukuk normu haline getirmiş olan modern hukuk devletlerince koruma altına alınmıştır. Zira her iki hakkın da teminat altına alınması bireyin kişiliğini geliştirebilmesi, sağlıklı bir şekilde hayatını idame ettirebilmesi ve beşeri ilişkiler kurabilmesi için zaruridir. Bu haklar, tarafı olduğumuz AİHS, Anayasa ve TCK ile pozitif hukukumuzda da koruma altına alınmıştır.

Haberleşme özgürlüğü; kişilerin herhangi bir baskı olmadan özgürce haber alabilmesi, öğrendikleri bu haberleri başka kişilerin haklarını zedelememek kaydıyla yayabilmesi ve kişilerin aralarında yapmış oldukları haberleşmelerin gizliliğinin hem diğer kişilere karşı hem de devlete karşı korunması olarak tanımlanabilir. Hukukumuzda haberleşme özgürlüğüne yönelik saldırılar hem özel hukuk hem de kamu hukuku bazında korunmaktadır. Yapmış olduğu haberleşmelerin gizliliği ihlal edilen kişi özel hukukta, hem bu saldırıların önlenmesini hem de oluşan maddi ve manevi zararını dava edebilecektir.

Ceza hukuku açısından kişilerin haberleşme özgürlüğüne yönelik saldırılar, TCK m. 132 hükmü ile koruma altına alınmıştır. TCK        m. 132’deki düzenlemenin teknolojik gelişmelere cevap verdiğini söyleyebiliriz. Lakin bu düzenleme ceza hukukunun bazı temel ilkeleriyle uyum sağlamamaktadır. TCK m. 132/1’de suçun maddi konusu olarak “haberleşme” nin yer alması, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesine ve bu ilkenin bir alt unsuru olan “belirlilik” ilkesine aykırıdır. Zira haberleşme kavramının anlamı kanun koyucu tarafından belirlenmemiştir. Bu haliyle suçun maddi konusu soyut bir kavram görüntüsü içerisindedir. Bu suçun oluşabilmesi için haberleşmenin hangi vasıta ile yapıldığı önem arz etmemektedir. Bu sebeple haberleşme araçlarının bu suç tipinde tek tek sayılmasından ziyade, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesinin bir alt unsuru olan “belirlilik” ilkesi gereğince, “haberleşme” kavramından ne anlaşılması gerektiği hususunda yasada bir tanım yapılması gerekmektedir. Ya da TCK m. 132/2 ve TCK m. 132/3’te yer alan suçlarda olduğu gibi bu suçta da maddi konu olarak, “haberleşme içerikleri” olarak kavramına yer verilmelidir.

TCK m. 132’de düzenlenen suçlar haberleşme özgürlüğünü korumaya yöneliktir. Özellikle TCK m. 132/2’de düzenlenen haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etme ve TCK m. 132/3’te düzenlenen kendisiyle yapılan haberleşmenin içeriğini alenen ifşa etme suçlarında, kişinin söz konusu haberleşmeyi üçüncü bir kişiye aktarması ile belirsiz sayıdaki kişilerin öğrenmesine olanak sağlamasının suçla korunan hukuki değer bakımından hiçbir farkı yoktur. Ancak haberleş­me içeriğinin belirsiz sayıdaki kişilerce öğrenmesine imkân tanınması, fiilin haksızlık içeriğini arttırmaktadır. Bu sebeple TCK m.132/2’de ve 132/3’te yer alan suçlarda, haberleşme içeriklerinin alenen ifşa edilmesi, üçüncü bir kişinin haberleşme içeriklerini öğren­mesinin nitelikli hali olarak düzenlenmeliydi. Oysa TCK m. 132/3’te alenen ifşa, suçun bir unsuru olarak düzenlenmişken, TCK m. 132/2’de suçun unsuru olarak yer almamıştır. Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz gibi TCK    m. 132/3’te yer alan “alenen ifşa” kavramı suçun bir unsuru olmaktan çıkarılmalı ve 132. maddeye yeni bir fıkra eklenerek, TCK m. 132/2 ve 132/3’te yer alan her iki suç açısından da haberleşme içeriklerinin alenen ifşa edilmesi, üçüncü bir kişinin haberleşme içeriklerini öğrenmesinin nitelikli hali olarak düzenlenmelidir.

Suçun TCK m. 137/1-b’de yer alan nitelikli halinin uygulanmasının çok güç olduğu kanaatindeyiz. Zira bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanarak suçu işlemesi, yani her iki koşulun da bir arada bulunması gerekmektedir. Düzenlemenin “belli bir meslek veya sanatın sağladığı kolaylık” şeklinde kaleme alınması, yani “ve” bağlacı yerine “veya” bağlacı kullanılması; bu nitelikli halin uygulama alanını genişletecektir. Aksi takdirde düzenlemenin mevcut haliyle uygulama alanı sınırlıdır. Zira mevcut düzenlemede hükmün lafzına bakıldığında, sanığın lehine olması ve genişletici yorum yasağı kuralına uygun düşmesi bakımından, failin yaptığı işin hem meslek hem de sanat niteliğinde olması koşulunun bir arada bulunması gerektiği aşikârdır.

TCK m. 132’de yer alan suçların kovuşturulabilmesi için şikâyet şartına bağlı tutulmasını, haberleşme özgürlüğünün kişinin üzerinde tasarrufta bulunabileceği bir hak olması sebebiyle yerinde buluyoruz. Şayet kişi haberleşme içeriklerinin gizliliğinin ihlal edilmesinden ve ifşasından herhangi bir rahatsızlık duymuyorsa, bu konuda soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak, kanaatimizce bu durum kamu vicdanını zedelemeyecektir.

Haberleşme özgürlüğünün güvence altına alınabilmesi için, her şeyden önce mevcut yasal düzenlemelerin iyi yorumlanması ve uygulanması gerekmektedir. Başta telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirinin şartları, dinleme yapılan kişilere ait numaraların doğruluğu ve diğer hususlar yetkili makamlarca etraflıca incelenmelidir. Zira basında “son nokta” adıyla bilinen bir operasyonda, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi talebine ilişkin evrakları onaylayan hakimin, kendi telefonuyla ilgili dinleme kararı vermesi ciddi sansasyon yaratmıştı[1]. Ayrıca kişilerin haberleşme özgürlüğüne müdahale edilirken, AİHS ve AİHM içtihatlarının da mahkemeler tarafından dikkate alınması gerekmektedir. Zira Anayasa       m. 90/5 gereğince AİHS, doğrudan uygulanabilir bir iç hukuk normu olmakla beraber, normlar hiyerarşisi kuralı gereğince kanunların da üzerinde bir etkiye sahiptir. Bu sebeple temel hak ve özgürlükler konusunda AİHS tarafından verilen kararlar, ilk derece mahkemelerince adeta bir Yargıtay Hukuk ya da Ceza Genel Kurulu kararı gibi dikkate alınmalıdır.

Basın ve yayın organları da sorumlu yayıncılık ilkesine uygun davranarak özel hayatın gizliliği hakkına ve haberleşme özgürlüğünün korunmasına yardımcı olmalıdır. Hukuka aykırı yollarla elde edildiği aşikâr olan, örneğin soruşturma aşamasında elde edilen ve gizli olan ses kayıtlarının yayınlanmasına izin verilmemeli, bu tür kayıtlar haber yapılmamalı, bu suçların oluşması baştan önlenmelidir. Basın ve yayın organlarının hak ihlali yaratabilecek olan herhangi bir durumu fark etmemesi halinde ise, Basın Kanunu çerçevesinde ilgili haberi tekzip etmesi ve bireylerin başta masumiyet karinesi olmak üzere kişilik haklarının korunmasına yardımcı olması gerekmektedir. Modern bir hukuk devletinde, basın yayın organlarının bu bilinci ve hassasiyeti taşıması, sorumlu yayıncılık yönünde tavır sergilemeleri olmazsa olmaz bir kuraldır.

6352 sayılı kanunla 132. maddede düzenlenen suç tiplerinde bazı değişiklikler olmuştur. Bu düzenleme ile TCK m. 132’de yer alan tüm suç tiplerinin yaptırımı ağırlaştırılmış, TCK m. 132/4 hükmünde yer alan ve TCK m. 132/2 ve 132/3’te bulunan ifşa suçlarının basın yayın yoluyla işlenmesine dair nitelikli hal ise yürürlükten kaldırılmıştır. Eğer TCK m. 132’de yer alan suç tiplerinin yaptırımı ağırlaştırıldığı halde, TCK m. 132/4’te yer alan ve cezayı ağırlaştıran nitelikli hal yürürlükten kaldırılmasaydı; faile verilecek ceza şartları gerçekleştiğinde hem TCK m.132/4’ten hem de TCK m. 137’den iki kez arttırılacak, TCK m.132/2’de yer alan suç açısından faile verilecek asgari ceza dört buçuk yıla, TCK m. 132/3’de yer alan suç açısından ise asgari yirmi iki ay on beş güne kadar uzanabilecekti. Bu durumda bu suçu işleyen failin cezası söz gelimi, hırsızlık suçunun failine verilmesi gereken asgari cezanın dahi üzerine çıkabilecekti. Şüphesiz ki kanun koyucu da bu oransızlığı gözeterek, ölçülülük ilkesi gereğince TCK      m. 132/4’ü yürürlükten kaldırmıştır. 6352 sayılı kanun ile TCK         m. 132’de yer alan suçlara verilen cezaların arttırılması sonucunda TCK m. 132/4 hükmünün yürürlükten kaldırılmasının doğru olduğu kanaatindeyiz.

Yine TCK m. 132/3 hükmüne bu değişiklikle, rızası olmaksızın ibaresinden sonra gelmek üzere “hukuka aykırı olarak” ibaresinin eklenmesi de doğru olmuştur. Zira TCK m. 132/2’de yer alan suç tipinde ifşanın hukuka aykırı olarak yapılması özel olarak vurgulandığı halde, bu suç tipinde bu ifade yer almamaktaydı. Düşüncemize göre kişiler arasındaki haberleşmenin ifşası suçunda tipte, hukuka aykırılığın özel olarak vurgulanmasına rağmen, kendisiyle yapılan haberleşmenin ifşası suçunda hukuka aykırılığın tipte özel olarak vurgulanmamasını gerektirecek bir sebep yoktu. Bu sebeple kanun koyucu tarafından bu farklılığın giderilmesini yerinde buluyoruz.

Sonuç olarak incelemiş olduğumuz bu suç tipini ceza hukukunun temel ilkeleriyle uyumlu hale getirebilmek ve failin eylemi ile bu eylemin yaptırımı arasındaki dengeyi sağlayabilmek adına kanun koyucunun suç tipinde bir takım değişiklikler yapması gerektiği kanaatindeyiz. Kanun koyucunun, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesinin bir unsuru olan “belirlilik” ilkesi uyarınca TCK m. 132/1’de düzenlenen suçun maddi konusu olan “haberleşme” kavramının tanımını yapması gerekmektedir. Ayrıca kanun koyucunun, TCK m. 132/3’te yer alan “alenen ifşa” kavramını suçun bir unsuru olmaktan çıkarması ve 132. maddeye yeni bir fıkra ekleyerek, TCK m. 132/2 ve 132/3’te yer alan her iki suç açısından da haberleşme içeriklerinin alenen ifşa edilmesi eylemini, üçüncü bir kişinin haberleşme içeriklerini öğrenmesinin nitelikli hali olarak düzenlemesi daha doğru olacaktır.



[1]      http://www.milliyet.com.tr/Guncel/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetayArsiv & KategoriID=24&ArticleID=260315&PAGE=1, (16.07.2014)

Yorum Yap

Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.