Kitap Künyesi | |
Yazar | Hakan BİRSENOĞUL |
Baskı Tarihi | 2019/04 |
Baskı Sayısı | 1 |
Boyut | 16x24 cm (Standart Kitap Boyu) |
Cilt | Karton kapak |
VH590
Vergi Hukukunda Yorum
Dr. Hakan BİRSENOĞUL
2019/04 1. Baskı, 274 Sayfa
ISBN 978-605-05-0424-8
Dr. Hakan Birsenoğul ile ilk asistanlık sınavında karşılaşmıştım. O ilk an ve ilk gün Hakan, dost canlısı yüreğini açtı ve hayatının sonuna kadar da hiç kapatmadı. Hayatının her anında hangi şehirlerde olursak olalım iki arkadaş ve iki kardeş olduk ve bağımız hiç kopmadı. Zor geçen hastalık döneminde de.
Dr. Birsenoğul için herkesin ortak kanaati, samimi, içten ve dürüst bir insan olduğudur. Öğrencileri için ise, inanılmaz gayretli bir hoca! Ders anlatmak için kendini hırpalardı. Her ders çıkışı terden sırılsıklam elbise değiştirirdi. Öğrencilerinin sadece hocası olmadı; aynı zamanda zor zamanlarında içini döktüğü büyüğü oldu, babaları oldu. Benim için arkadaştan da öte, kardeş, derttaş, sırdaş…
Elinizde bugün kitap olarak tuttuğunuz eser, Dr. Hakan Birsenoğul’un doktora çalışmasıdır. Bu çalışma sırasında katlandığı güçlüklere, zorluklara yakından tanık oldum. Almanya’da dil öğrenimi ve kaynak araştırması için zor şartlar altında kaldı. Tez konusu zordu, ancak kanaatimizce yıllarca başvurulacak klasik bir eser bıraktı arkasında.
Türkiye’de ayrıca benim karşı komşumdu. Ailesini Almanya’ya ikinci sefer gittiğinde götürememişti. Eşi ve çocuklarına bu denli bağlı bir baba için oldukça üzücü idi ve ayrılık çok uzun olmasa bile Hakan gibi biri için oldukça yıpratıcı idi. Almanya’ya gidip kendisini gördüğümde hüznünü bizzat gördüm. Hiçbir akademik çalışma kolay olmuyor elbette; biraz gurbet, biraz firkat, biraz fakr-u zaruret. Her akademik çalışmanın arkasında katlanılan fedakârlıklar ve sevdiklerinin zamanlarından alınıp götürülenler var.
Dr. Birsenoğul’un doktora tezini, sayın Prof. Dr. Yusuf Karakoç hocamın önerisi ve teşviki ile rahmetli arkadaşımın ardından yayınlıyoruz. Sağlığında hep bir daha gözden geçireyim diye ertelediği tezini kitap olarak yayınlamaktan buruk da olsa mutluluk duyuyoruz. Kendisi yaşasa idi eserini mutlaka eşi ve çocuklarına armağan ederdi, zira bu çalışma sırasında en çok onlara hasret çekti ve onlara özlem duydu. Buna en yakın arkadaşı olarak ben şahidim. Bu nedenle tam da bugün onun gibi bir arkadaşımı ve kardeşimi kaybeden ve arkada kalan “ben”, eserini ona “vekâleten” eşine ve iki evladına armağan ediyorum.
Nur içinde yat.
Dr. Hakan Birsenoğul ile ilk asistanlık sınavında
karşılaşmıştım. O ilk an ve ilk gün Hakan, dost canlısı yüreğini açtı ve
hayatının sonuna kadar da hiç kapatmadı. Hayatının her anında hangi şehirlerde
olursak olalım iki arkadaş ve iki kardeş olduk ve bağımız hiç kopmadı. Zor
geçen hastalık döneminde de.
Dr. Birsenoğul için herkesin ortak kanaati, samimi, içten ve
dürüst bir insan olduğudur. Öğrencileri için ise, inanılmaz gayretli bir hoca!
Ders anlatmak için kendini hırpalardı. Her ders çıkışı terden sırılsıklam
elbise değiştirirdi. Öğrencilerinin sadece hocası olmadı; aynı zamanda zor
zamanlarında içini döktüğü büyüğü oldu, babaları oldu. Benim için arkadaştan da
öte, kardeş, derttaş, sırdaş…
Elinizde bugün kitap olarak tuttuğunuz eser, Dr.
Hakan Birsenoğul’un doktora çalışmasıdır. Bu çalışma sırasında
katlandığı güçlüklere, zorluklara yakından tanık oldum. Almanya’da dil öğrenimi
ve kaynak araştırması için zor şartlar altında kaldı. Tez konusu zordu, ancak
kanaatimizce yıllarca başvurulacak klasik bir eser bıraktı arkasında.
Türkiye’de ayrıca benim karşı komşumdu. Ailesini Almanya’ya
ikinci sefer gittiğinde götürememişti. Eşi ve çocuklarına bu denli bağlı bir
baba için oldukça üzücü idi ve ayrılık çok uzun olmasa bile Hakan
gibi biri için oldukça yıpratıcı idi. Almanya’ya gidip kendisini gördüğümde
hüznünü bizzat gördüm. Hiçbir akademik çalışma kolay olmuyor elbette; biraz
gurbet, biraz firkat, biraz fakr-u zaruret.
Her akademik çalışmanın arkasında katlanılan fedakârlıklar ve sevdiklerinin
zamanlarından alınıp götürülenler var.
Dr. Birsenoğul’un doktora tezini, sayın Prof. Dr. Yusuf Karakoç
hocamın önerisi ve teşviki ile rahmetli arkadaşımın ardından yayınlıyoruz.
Sağlığında hep bir daha gözden geçireyim diye ertelediği tezini kitap olarak
yayınlamaktan buruk da olsa mutluluk duyuyoruz. Kendisi yaşasa idi eserini
mutlaka eşi ve çocuklarına armağan ederdi, zira bu çalışma sırasında en çok
onlara hasret çekti ve onlara özlem duydu. Buna en yakın arkadaşı olarak ben
şahidim. Bu nedenle tam da bugün onun gibi bir arkadaşımı ve kardeşimi kaybeden
ve arkada kalan “ben”, eserini ona “vekâleten” eşine ve iki evladına armağan
ediyorum.
Nur
içinde yat.
BİRİNCİ BÖLÜM
TARİHÇE
İKİNCİ BÖLÜM
ÇEŞİTLİ HUKUK SİSTEMLERİNE TOPLU BAKIŞ
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YORUMUN HUKUKSAL DAYANAĞI
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
YORUMDA UYGULANAN HUKUKSAL ÖLÇÜTLER
BEŞİNCİ BÖLÜM
YORUMUN SINIRI: YASAKLAR
ALTINCI BÖLÜM
YORUMUN SONUÇLARI
BİBLİYOGRAFYA261