Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz

Yayınevi: Yetkin Yayınları
Yazar: Ahmet Cahit İYİLİKLİ

ISBN: 9786050518504

340,00 TL 400,00 TL

Adet

 
    0 yorum   |   Yorum Yap
Kitap Künyesi
Yazar Ahmet Cahit İYİLİKLİ
Baskı Tarihi 2024/04
Baskı Sayısı 1
Boyut 17x25
Cilt Sert kapak
Sayfa Sayısı 229

Ahmet Cahit İyilikli


GİRİŞ


Borçlar hukukunda irade serbestisinin egemen olmasından dolayı taraflar sözleşme tipleri dışında Kanun’un belirlediği sınırlar içinde kalmak kaydı ile diledikleri sözleşmeleri düzenleyebilir. Alacak hakları, ayni hakların aksine sınırlı sayı ve tipe bağlılık ilkesinden azade olduğu için sayısız miktar ve nitelikte tesis edilebilir. Mücerret borç ikrarının kanunen cevaz görmesi de bunun bir tezahürüdür Alacak hakları iki taraflı olduğundan alacak/borç ilişkisini tevlit eder.


Bir diğer ifadeyle alacak hakkı, alacaklı ile borçlu süjelerinin inzimamını gerektirir. Sosyal hayatta kişiler alacak/borç ilişkisinin süjesi olmaktan masun kalamayacaktır. Asıl olan borcun rıza ile ödenmesidir. Buna riayet etmeyen borçluya karşı cebri icra yolu mahfuzdur. Ne var ki bazı hallerde borçluların, malvarlıklarını alacaklılarının istifadesinden mahrum bırakmak için danışıklı işlemlere ve kanuna karşı hileye başvurduğu da tecrübe edilmektedir. Bu bağlamda ifade etmek gerekirse borç yiğidin kamçısıdır sözünden kinaye bazı hallerde borç kişilerin kaçamağı ve kaçışıdır. Zira kişinin gücü malvarlığına yeterdir. Kişiler bu gücünü hiçbir vakit kaybetmek istemeyeceği için malvarlığı değerini gizli, saklı ve örtülü şekilde başka kişiler ve marifetler üzerinden perdelemek suretiyle idame ettirmek temayül ve tevessülündedir. Ne var ki uyuşmazlıklara çözüm bulma sanatı olan hukukun bu durumlara bigâne kalması söz konusu olamaz. Elbette beşeri bir bilim dalı olarak hukuk, kişilerin maddi ve manevi varlığının hukuki barış ile güven ve istikrar içinde muhafaza ve idamesi için elzemdir. Bir diğer ifadeyle, hukuk, dünyanın herhangi bir coğrafyasındaki toplumda mündemiç ve fiiliyatın muvazenesini sağlayan düzendir. Hukuk, uygulandığı toplumdan beslenmesinin yanı sıra uygulandığı coğrafya ile sınırlıdır. Aynı ya da benzer hadiselerin farklı şekilde neticelenmesi hukukun dinamik, güncel ve canlı bir organizma olmasından mülhemdir. Dolayısıyla hukuk, sosyal bir bilim dalı olarak her daim matematiksel sonuçlar vermese de, bu hususiyet hukukun bilim dalı olmasına engel teşkil etmeyecektir. Öyle ki hukukta vakıa; tıpta ise hasta vardır. Bu minvalde, aynı hastalığa duçar olan çok sayıda hastaya aynı tedavi uygulanmakta, ne var ki bir ya da bir kaçı şifa bulmaktadır. Kaldı ki, zaman içinde tıp biliminde teşhis ve tedavi yöntemleri de değişip, gelişmektedir. Mukayese bağlamında ifade etmek gerekirse tıpta, teşhis, tanı, tedavi; hukukta ise teşhis, tanı ve hüküm söz konusudur. Zira tıbbın sonuç itibariyle alâmeti farikası tedavi; hukuk için ise asli unsur hükümdür. Hukukun can suyu olan içtimai hayat devamlı şekilde değişim ve gelişim içindedir. Hal böyle olunca hızla değişen ve gelişen dünyanın öncelik, ihtiyaç ve zaruretleri de kimlik değiştirmektedir. Öyle ki insan, bu değişim, gelişim ve dinamikleri önceden kestirip, öngörebilecek donanımlara da sahip değildir. Bu bağlamda, yaşam kırtasiyecilikten sanal ve bilişime; emek ve gayret kolaycılığa doğru sürüklenmektedir. İşte yeni dünyanın bu yöne evrilmesi, farklı öncelik ve ihtiyaçlar için yeni yasal çareler arayışına sevk etmektedir. Dolayısıyla hukuk, toplumun ihtiyaç duyduğu öncelik ve zaruretler ile evrildiği yer teknolojik gelişmelere göre de mesafe almaktadır. Bu sebeple bilakis hukukun statik kalması bilimin niteliğine denk düşmediği gibi, dinamik olması ile gelişen ve değişen yaşam zaruretlerine göre şekillenmesi kişilerin hukuki barış, güven ve istikrarının da sigortasıdır. Kaldı ki, hukukun iştigal sahası, nüvesi ya da kaynağı olan yaşam olaylarındaki en ufak ayrıntı ve hususiyet farklı sonuç ve hukuki çözümlere gebedir. Bu itibarla, insanoğlu her uyuşmazlığa uygun kanun yapmayı başaramadığı gibi, aynı vakıa, hadise ya da ihtilafları aynı içtihatla çözmeye de muvafık değildir. Böyle olduğu için içtihat içtihat ile nakz olunamaz der Mecelle, zira yaşam ile hukukun dinamik ve canlı organizma yapısı, her hadisedeki subjektif korunma talebi ve süjeleri farklı hikâye ve hususiyetleri aynı ya da benzer hadiselerin aynı norm ya da içtihatla çözümlenmesine engel olduğu için hukuki himayeden matematiksel sonuç beklemek hukukun genetiğine denk düşmeyecektir. Sonuç olarak zamana göre değişen ve gelişen norm ve içtihat değişikliği ile aynı hadiselerde farklı hukuki çözümlerin hâsıl olması hukukun bilim dalı olmasına halel getirmeyecek, bilakis hayatın ve hukukun dinamik ve canlı yapısı ile kişilerin maddi ve manevi malvarlığının teminatı ve gereği olarak hukuki barış ve güvenlik ile istikrarı sağlamasına hizmet edecektir. Bu itibarla hukuk, insanoğlunun dünyaya geldiği toplumda mündemiç, kişilerin maddi ve manevi varlığını kuşatıp, yörünge ve çekim alanından kaçınılması mümkün olmayan mahiyet ve marifetiyle, yaşamın gereği ve teminatı fonksiyonunu bünyesinde barındıran bir düzen kuralı olarak tanımlanabilecektir. İşte bu açıklamalarımızdan hareketle ifade etmek gerekirse “Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz” başlıklı monografik eserimiz hukuk bilimine ait teorik bilgiler temelinde Yargıtay uygulamaları referansı ile ele alınmıştır. Çünkü yukarıda da bahsettiğimiz üzere hukuk canlı bir organizma olduğu için membaı, meşruiyet ve güncelliğini hayattan alarak neşvünema bulacaktır. Nitekim kişilerin yargılamaya taşıdığı uyuşmazlıklarda bulunan çözümün, toplumda ve zihinlerde karşılık bulması ve teorik bilgilerin fonksiyonel özelliğini sağlaması, mahkeme tarafından ulaşılan kanaatin dayandığı hukuki disiplin, enstrüman ve teorik bilgilerin uygulamadaki görünüm ve işlevini göstermek marifetiyle mümkündür. Dolayısıyla ukula muvafık olmayanın, hukuka vusulü umulamaz sözünden mülhem, mevcut eserde, hukuk, hukuk için değil, toplum içindir fehvasınca çaba sarf ettiğimizi ifade etmek isterim. Bu minvalde, bu çalışma marifetiyle bir diğer saikim, galatı meşhur bir vaziyeti feṣāḥate irca ile vuzuha erdirme gayretimdir. Toplumda teori ile uygulamanın tamamen farklı olduğu yönündeki ekseriyet söylemin de doğru olmadığını bu eser marifetiyle açıklamaya gayret ettik. Kaldı ki teorik hukuki bilgilerin yaşayan hukukta karşılığını göstermek ve fonksiyonunu belirtmek toplumsal barış ile hukuk güvenliği için elzemdir. Saf aklın eleştirisinde duyu verilerine dayanmayan akli faaliyetin boş, akli faaliyete dayanmayan duyu tecrübesinin boş olduğunu yani “Algısız kavramlar (içeriksiz düşünceler) boş, kavramsız algılar kördür.” diyen Kant’tan mülhem olarak kaynak ve ilhamını yaşamdan alan hukuk, anlam ve değer ifade edebilmek için hayat ile eşgüdüm içinde terakki ve tekâmül etmek zorundadır. Bu sebeple, yerleşik ve müstakar içtihatlar hukuki güvenlik açısından geniş bir koruma sağlasa da değişmeyen bir uygulama hukuki hayatın terakki ve tekâmülüne engeldir. Zira bir halin devamı mümkün değildir. Öyle ya eski âlimlerin ifade ettiği üzere, “hakikatül eşya fit tagayyür” yani eşyada değişmenin asıl olması dolayısıyladır ki külli bir kaide olan, ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz denilmiştir. Nitekim hukukun membaı yaşamdır. Bu itibarla, hayatın gelişim ve değişim döngüsü yeni yasal çarelere kaynak oluşturacak ve istikamet verecektir. Bu vadide hukuk, pekâlâ tarih, coğrafya, sosyoloji, felsefe, edebiyat, şiir, deyim, atasözü ve popüler kültür ile düşünce tarihi ve envai ilim ve disiplinlerle etkileşim içinde mecra bulur. Değil mi ki hukuk, zapta alınmış hayattır, o vakit mahkeme ilamları toplumsal hayat ve zihinlerde karşılık; akıl ve mantık kurallarında tenasüp, vicdanlarda ise tekabüliyet bulmalıdır. Aksi halde, mahkeme ilamları mündemiç olduğu kâğıda mahkûm olmaya mukadderdir. Efkârı umurdan hâsıl hukuk, bir ilim olarak, hayatı doğru okumakla anlam, itibar ve işlerlik kazanacaktır. Hayat ile harmanlanmayan ve hayat icaplarına uygun çözüm üretmeyen bir ilim biçare ve müşterisi olmayan meta misali zayi hükmündedir. Dolayısıyla teorik bilginin uygulamada ne işe yaradığını bir diğer ifadeyle nazariyatın tatbikattaki rol ve fonksiyonunu ispatlamaya matuf olarak bu çalışmaya tevessül ettiğimizi beyan eylerim. Monografik bir eser olarak hazırlanan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talepleri uygulamada sıkça başvurulan geçici hukuki himaye türlerinden birisidir. “Tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz” müessesesi bu davalara mahsus öngörülmüş özel bir ihtiyati haciz türüdür. Bu itibarla, İcra ve İflas Kanunu 257 ve devamında düzenlenen genel nitelikteki ihtiyati haciz kurumuna nazaran özel bir düzenleme olmasından ötürü bünyesinde öncelikle ve mahsusen uygulanması gerekli hususiyetleri barındırır. “Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz” başlıklı çalışmamız dört bölümde ve alt başlıklar altında öğreti referansı ve Uyap üzerinden temin edilen Yargıtay içtihatlarına yaslı bilimsel bir çalışma mahiyetiyle meseleci bir yöntemle ele alınarak okuyucu ile buluşturulmuştur.

ÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ................................................................................................................7

GİRİŞ ...................................................................................................................9

İÇİNDEKİLER .................................................................................................13

KISALTMA CETVELİ....................................................................................17

BİRİNCİ BÖLÜM

§ 1. TASARRUFUN İPTALİ DAVASI VE İHTİYATİ HACİZ

I. Genel Olarak Tasarrufun İptali Davası..................................................21

II. Genel Olarak İhtiyati Haciz ve Şartları..................................................31

A. Alacağın Parasal Değer Taşıması..........................................................33

B. Alacağın Muaccel Olması.....................................................................34

C. Alacağın Rehinle Teminat Altında Olmaması ......................................36

D. Teminat Koşulu.....................................................................................38

III. Genel İhtiyati Haciz ve İptal Davasındaki İhtiyati Haczin

Karşılaştırılması........................................................................................39

IV. İhtiyati Haciz Kararının İcra Hukukunda Geçerli Temel Hak

ve İlkeler Işığında İrdelenmesi ................................................................47

A. Adil Yargılanma Hakkı.........................................................................48

B. Hukuki Dinlenilme Hakkı.....................................................................51

C. Mülkiyet Hakkı .....................................................................................54

D. Eşitlik İlkesi ..........................................................................................56

E. Ölçülülük İlkesi.....................................................................................59

14 İçindekiler

İKİNCİ BÖLÜM

§ 2. TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA

İHTİYATİ HACZİN KOŞUL, USUL, AMAÇ VE KONUSU

I. İptal Davasında İhtiyati Haczin Koşul ve Usulleri ................................ 63

A. Görevli ve Yetkili Mahkeme ................................................................ 66

B. İhtiyati Haciz Talep Edebilecek Kişiler................................................ 68

C. Aleyhine İhtiyati Haciz Talep Edilebilecek Kişiler .............................. 69

D. Yargılama ve İspat Ölçüsü.................................................................... 71

E. Aciz Vesikası........................................................................................ 73

F. Alacağın Muaccel Olması..................................................................... 75

G. Teminat Koşulu .................................................................................... 76

II. Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haczin Amacı ve Konusu ......... 78

A. İcra ve İflas Kanunu’nda Yer Alan Düzenleme ve Uygulaması........... 82

B. Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haczin Etkisi .............................. 86

C. İhtiyati Haczin İptal Davasındaki Görünümü ....................................... 90

1. Tasarruf Konusu Malvarlığı Üzerine İhtiyati Haciz

Uygulanması ................................................................................... 95

2. Kaim Malvarlığı Üzerine İhtiyati Haciz Uygulanması ................... 98

3. Tasarruf Konusu Malvarlığı ve Kaim Malvarlığına Birlikte

İhtiyati Haciz Talep Edilmesi ....................................................... 100

4. İhtiyati Haczin Tamamlayıcı Merasimden Vareste Olması .......... 102

5. Tasarrufun İptali Davasında Alacağın Temliki............................. 107

a. İhtiyati Haciz Kararından Önce Alacağın Temliki.................. 108

b. İhtiyati Haciz Kararından Sonra Alacağın Temliki ................. 110

c. İptale Tabi Malvarlığının Devri Üzerine Alacaklının

Seçimlik Hakları...................................................................... 111

III. İptal Davasında İhtiyati Haciz Dışındaki Diğer Geçici Hukuki

Himaye Taleplerinin Değerlendirilmesi ve İşlerliği ............................ 113

A. İhtiyati Tedbir Kararı.......................................................................... 114

İçindekiler 15

B. Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Şerhi...............................................121

C. Geçici Tescil Şerhi..............................................................................125

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

§ 3. İHTİYATİ HACİZ KARARININ İNFAZININ

TAKİP HUKUKU BAKIMINDAN ETKİLERİ VE

AYNI AMACA MATUF DİĞER HUKUKİ İMKÂNLAR

I. İhtiyati Haciz Kararının İnfaz Usulü ve İnfazına Karşı Başvuru

Yolları ......................................................................................................127

A. Haczedilmezlik Şikâyeti .....................................................................132

1. Tasarruf Konusu Malvarlığına Yönelik Haczedilmezlik

Şikâyeti..........................................................................................133

2. Nakdi Tazminat Davasında Kaim Malvarlığına Yönelik

Haczedilmezlik Şikâyeti................................................................139

B. Aşkın Haciz Şikâyeti...........................................................................142

1. Tasarruf Konusu Malvarlığına Yönelik Aşkın Haciz Şikâyeti......145

2. Nakdi Tazminat Davasında Kaim Malvarlığına Yönelik

Aşkın Haciz Şikâyeti.....................................................................147

C. İhtiyati Haczin Teminat Karşılığı Kaldırılması (İİK m. 266)..............153

D. İhtiyaten Haczedilen Malların Teminat Karşılığı Borçlu veya

Üçüncü Kişi Elinde Bırakılması (İİK m. 263) ....................................157

E. Tasarrufun İptali Davasında Verilen İhtiyati Haczin Kesin Hacze

İştiraki .................................................................................................159

F. İptale Konu Aynı Malvarlığına İlişkin Farklı Alacaklıların

İhtiyati Haciz Kararlarının Birbirine Etkisi ve Önceliği .....................163

G. Yeni Malikin Diğer Alacaklılarının Tatmin Önceliği .........................165

H. İhtiyati Haczin Malvarlığına Vaziyet Eden Dava ve Takyidatlara

Etkisi ...................................................................................................171

I. Dava Dışı Üçüncü Kişinin İstihkak İddiasının İptal Davasına

Etkisi ...................................................................................................182

İ. Alacak Davasında Verilen İhtiyati Haciz Kararının Etki ve

Özellikleri (İİK m. 263/4). ..................................................................185

16 İçindekiler

J. Kamu Alacağına Dayalı Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati

Haciz Talebi........................................................................................ 186

II. İptal Davasına Özgü İhtiyati Haciz Kararının Aynı Amaca

Matuf Benzer Düzenlemelerle Karşılaştırılması ................................. 189

A. Mirasın Reddinin İptali Davasında (TMK m. 617) İhtiyati Haciz

Talebi.................................................................................................. 191

B. Muvazaaya Dayalı İptal Davasında (TBK m. 19) İhtiyati Haciz

Talebi.................................................................................................. 195

C. Hükmün İptalinde (HMK m. 376) İhtiyati Haciz Talebi .................... 198

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

§ 4. İHTİYATİ HACİZ KARARINA KARŞI

TARAFLARIN HAKLARI

I. İhtiyati Haciz Kararına Karşı İtiraz ve Süresi .................................... 201

A. İtiraz Sebepleri ve Yargılama Usulü................................................... 202

B. İtirazın Kabulü.................................................................................... 205

II. İhtiyati Haciz Kararına Karşı İstinaf Kanun Yolu ............................. 209

A. İhtiyati Haciz Talebinin Reddi............................................................ 210

B. İhtiyati Haciz Talebinin Kabulü Kararına İtirazın Reddi.................... 210

III. Haksız İhtiyati Haciz Kararına Karşı Maddi/Manevi Tazminat

Davası ...................................................................................................... 211

A. Tazminat Davasının Hukuki Mahiyeti................................................ 211

B. Tazminat Davasının Şartları ............................................................... 212

C. Görevli ve Yetkili Mahkeme İle Davanın Tarafları............................ 214

D. Kararın İcrası ve Kanun Yolları ......................................................... 215

SONUÇ ............................................................................................................ 217

KAYNAKÇA................................................................................................... 223

İşin nihayetinde, herkes şahsi menkıbesini bünyesinde barındırarak var olur cümlesi mucibince; meziyet, hayatta maruz kalınan sıkıntı ve imtihanların arkasına sığınmak değil, sıkıntı ve imtihanları iyilik, gayret ve üretkenliğe çevirmektir. Hayat doyulmayacak kadar kısa; boşluk kaldırmayacak kadar uzun bir emek ve mesai âlemidir. Bu vadide yaşamak, mücadele etmektir. Hayatta insanı etkin ve yetkin kılacak meşguliyet ve meziyet üretmektir. Hayatta mücadele etmek ise öncelikle şükür ve sabrı; müteakiben ise gayreti tazammundur. Kaderin gayrete aşkı da bundan mülhemdir. Dolayısıyla hayatta herkes kendi emek ve gayretinin semeresine müstahaktır. Zira insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır ve güzel işlerin mükâfatı asla zayi olmaz. Bu vaat, Hakk’ın teminatı altındadır. Ne var ki ilimde terakki ve tekâmül kişi ile kaim ve daim bir kazanımdır, lakin miras marifetiyle intikali mümkün değildir, belki sadakayı cariye mesabesindedir. Ancak, ilim sahibi için lezzeti tarifsizdir. Her ne kadar kutsal kitap, ilim Tanrı korkusuyla başlar (Scientia est temur Domino) özdeyişini havi ise de bu korku gerisindeki yücelik ve haşmet ile azamete dönük psikolojinin neticesi ve onun ardından başlayan merak ve ilme temayüle müncerdir. Bu çıkarım, Aristo’nun metafizik isimli kitabına girişte “İnsan önce hayret eder, sonra merak ve müteakiben öğrenmeye başlar” anlatımıyla desteklenebilir. Dolayısıyla bilimin başlangıcı Allah’a yöneliş, psikolojik bir hal ya da hakikat arayışı ile temellenir. Tıpkı Necip Fazıl’ın iki mısralık beytinde özetlediği gibi “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış; marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış ”İş bu mevzuda eylenen imali fikrin neticesi eser, müsademeyi efkârdan barika’yı hakikat tecelli eder kelamı kibarınca efkârı hukukiyenin pişi nazarına arz eylenir Allah’u âlem bi’s-savab. Bu vesile ile bir çalışmayı daha görücü ile buluşturup hukuk literatürüne kazandırmanın sürur ve heyecanı tahtında bahusus emeği geçenlere şükranlarımı sunmak isterim. Bu bağlamda kıymetli hocalarım Prof. Dr. Ejder Yılmaz ve Prof. Dr. İbrahim Aşık ile Dr. Ozan Tok ve Dr. Ömer Faruk Kafalı kardeşlerime kalbi, hasbi ve baki teşekkürlerimi iletip helallik talebimin kul hakkından mülhem olduğunu beyan ederim. Yine bu vesile ile tashih işlemlerini icra eden sevgili Alper Gürbüz’e ve her daim destekleri ile emek ve heyecanımı ziyadeleştiren ailem, sevdiklerim ve dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim. Bir çalışmayı daha hukuki kimlik vasfıyla görücüye çıkarma adına, sağlık, mecal, heyecan ve akıl ihsan eden Rabbime hamd, şükür ve tazimde bulunurum.

Doç. Dr. Ahmet Cahit İYİLİKLİ

Şubat 2024, Beylikdüzü/İstanbul

Yorum Yap

Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.
İlgili Yayınlar