Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

Yayınevi: Yetkin Yayınları
Yazar: Yusuf ULUÇ
ISBN: 9789754648485
850,00 TL 1.000,00 TL

Adet

 
   0 yorum  |  Yorum Yap
Kitap Künyesi
Yazar Yusuf ULUÇ
Baskı Tarihi 2014/07
Boyut 16x24 cm (Standart Kitap Boyu)
Cilt Sert Kapak (İplik Dikiş)

ME242
Mal Rejimleri ve Tasfiyesi
Yusuf ULUÇ
2014/07 Baskı, 1754 Sayfa, Ciltli
ISBN 978-975-464-848-5

743 sayılı TKM’si döneminde yasal mal rejimi olarak MAL AYRILIĞI rejimi kabul edilmişti. Mal birliği ve mal ortaklığı ise seçimlik mal rejimleri arasında sayılmıştı. Bu Kanunun yürürlükten kaldırılmasıyla, bunun yerine yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK ile yasal mal rejimi olarak Edinilmiş Mallara Katılma rejimi, Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı rejimleri ise; seçimlik mal rejimleri olarak kabul edildi.

Böylece 1.1.2002 tarihinden itibaren Edinilen Mallara Katılma Rejimi ve Tasfiyesi yasal mal rejimi olarak yürürlükte bulunmaktadır. Bunun yanında eşlerden birinin edindiği mala yapılan maddi katkıdan doğan Değer Artış Payı Alacağı ve Tasfiyesi de söz konusudur. 743 sayılı TKM.nin 170. maddesiyle kabul edilen mal ayrılığı döneminde edinilen mallardan doğan ve Yargıtay tarafından isimlendirilmek suretiyle nitelendirilmesi yapılan, öğretide de benimsenen KATKI PAYI ALACAĞI, 4721 sayılı Kanun ile DEĞER ARTIŞ PAYI (ALACAĞI) olarak nitelendirilmiştir. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi; 1984 yılında İsviçre’de kabul edilmiş ve 1988 yılında yürürlüğe konulmuş olup, bu yıldan beri uygulanmaktadır. Aynı mal rejimi, yok denilecek derecede çok az bir değişiklikle, 4721 sayılı TMK.nu ile aynen kabul edilmiştir. Evlilik birliği içerisinde eşlerin emek karşılığı edindikleri mallar üzerinde hak sahipliği öngören edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler arasında ağırlıklı olarak (tam değil) adil bir dengeyi sağlayan bir mal rejimi olmakla birlikte toplumun sosyal, kültürel ve demografik yapısı gözetildiğinde Türk halkının yapısına çok uyduğunu söylemekte güçtür. Kadın-erkek arasında hakkaniyete uygun adil ve adaletli bir denge sağlamayı amaçlarken önemli bazı konularda haksızlıklara yol açtığı da yapılan uygulamalardan anlaşılmaktadır. Bu nedenle zaman içinde yapılacak değişiklikler ve düzeltmelerle bunların giderilmesi mümkündür. Bu konular, kitapta; “…Üzerinde Durulması Ve Düzeltilmesi Gereken Hususlar İle Doğuracağı Sakıncalar Ve Mağduriyetler” başlığı altında sekiz madde halinde açıklanmıştır.

Edinilmiş Mallara Katılma rejimi ve bu rejimin tasfiyesi; gerçekten çok zor ve karmaşık bir hesaplama yöntemini öngörmektedir. Bir veya birkaç formüle uydurma olanağı yoktur. Yaklaşık her konu yada mal için ayrı bir hesaplama yöntemi (şekli) uygulanmaktadır. Çünkü bu rejimin tasfiyesi; zincirleme bir çok karmaşık kuralları içermektedir. Raporların dosya kapsamıyla örtüşüp örtüşmediğini denetlemek için konuyla yakından ilgili bir çok mesleklerden bilgi sahibi olmanız gerekmektedir (mühendislik, ziraat, mali müşavirlik, bankacılık, kuyumculuk, hukuk vb. gibi).

Mal rejimlerine ilişkin dava dosyalarının temyiz incelemesi görevi; Mart 2009 tarihinde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne verildi. Bundan önce bilindiği gibi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından bu dosyaların temyiz incelemesi yapılıyordu. 1.1.2002 tarihinden itibaren bu mal rejimi uygulamasına ve aradan on iki yılı aşkın bir süre geçmesine karşın, henüz kavram kargaşasının az da olsa devam ettiği ve dava dilekçelerinin eskisi kadar olmamakla beraber hala çok iyi kaleme alınmadığı ve adeta ne istenildiğinin iğne ile kuyu kazılarak ortaya çıkartılmasına çalışılmaktadır. Bu durum gerçekten biz uygulayıcıları üzmektedir. Hak kaybına yol açan dilekçelerin sayısı azımsanmayacak sayıdadır.

Bu bakımdan konferans, panel vb. çalışmalar ile meslek içi kursların düzenlenmesinde ve bir süre daha devam ettirilmesinde oldukça büyük yararlar vardır.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi; tüm bunları gözeterek, çok büyük bir özveriyle bu konunun üzerinde durmakta ve edinilmiş mallara katılma rejimini diğer beraberlikleriyle birlikte yerleştirmeye çalışmaktadır. Bu durum Dairenin yarattığı çok uzun gerekçeli kararlarından da açıkça anlaşılmaktadır. Dairenin formül karar dediğimiz gerekçesiz kararları oldukça azdır. İmkânlar dahilinde temyiz dilekçelerindeki her husus cevaplandırılmakta ve bu nedenle uzun gerekçe yazılmaktadır. Bundaki esas amaç kanunun çok iyi anlaşılması ve yerleşmesidir. Bundandır ki, örnek kararlar kitaba eklenirken kısaltma yoluna gidilmemiştir.

Doktrini, hiçbir zaman göz ardı etmedim, hep takip ettim, çok yararlandım ve doktrindeki görüşler ile panel ve konferans gibi çalışmalar sırasında edindiğim bilgi ve düşünceler doğrultusunda Dairenin görüş değişikliğine gittiği tüm uygulayıcılar ve akademisyenlerin bilgisi dahilindedir (Örneğin; külli tasfiye, takas, zamanaşımı vs. gibi).

Mal rejimlerine ait dosyaların temyiz inceleme görevinin 8. HD’ne verildiği 2009 yılından itibaren her yılın adli tatilinde; piyasada bulunan tüm mal rejimi kitaplarını birlikte götürmüş ve geri getirmişimdir. Tüm amacım daha iyi, daha doğru ne yapabilirim, ne yenileyebilirim ve neyi düzeltebilirim olmuştur. Bundan ayrı günlük çalışmam istisnalar dışında (ev’de dahil) hiçbir zaman 14 saatten aşağı düşmemiştir. Bugüne kadar on beşten fazla konferans, panel ve meslek içi kurslara katılarak mal rejimleri konusunda yardımcı olmaya çalıştım.

Evet şunu açık yüreklilik ve büyük bir özgüvenle söyleyebilirim. Biz 8. Hukuk Dairesi olarak yasal mal rejimi olan “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimini” yerleştirdik. Bu konuda bir duraksama bizce söz konusu değildir. Hiç şüphesiz sorunlu konular vardır. Fakat bunlar üzerinde durulmakta ve çözüm yolları aranmaktadır. Bunların bir kısmı ise henüz Dairenin önüne gelmemiştir (Örneğin; Anonim ve Limited şirketlerle ilgili konular gibi).

Bunun yanında anlaşmalı boşanmaya esas alınan ve mal rejimlerini de kapsayan “ANLAŞMA PROTOKOLLERİ” konusunda çok önemli mesafeler alınmakla birlikte, yoruma ve bakış açılarına dayalı bir değerlendirmeye tabi olan bu protokollerle ilgili tartışmalar hala varlığını sürdürmekte ve bir süre daha devam edeceği görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, anlaşma protokollerinin iyi ve açık bir biçimde kaleme alınmaması, eşlerin adeta boşanalım, birbirimizden bir an evvel kurtulalım vb. gibi psikolojik ve çevre baskısının yoğun olduğu bir ortamda hazırlanmalarıdır. Bu konu üzerinde oldukça derinliğine durulmuş ve karşı oy içeren kararlar ve örnek kararlarla desteklenmiştir.

Kitabın konu bşlıkları

  • Aile Hukuku, Aile Hukuku Kavramı, Tarihsel Gelişme
  • 743 s. TKM’si Döneminde Geçerli Mal Rejimleri ve bunlardan kaynaklanan Katkı Payı Alacağı, 
  • 4721 sayılı TMK’da yer alan Mal Rejimleri ve bunlardan doğan Katılma ve Değer Artış Payı Alacakları, 
  • Anlaşmalı Boşanma Protokolleri, 
  • Milletlerarası Özel Hukuk ve Yabancı Mahkeme kararları, Tanıma/Tenfiz konuları, 
  • Mal Rejimlerinde Zamanaşımı, 
  • TMK.nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun (Geçiş Hukuku) 10. maddesi, 
  • Belirsiz Alacak Davaları, Islah, 
  • Zamanaşımı, Teminat, İhtiyati Tetbir ve diğer konulardan oluşmaktadır.

Yorum Yap

Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.