Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü ve Sınırları

Yayınevi: Yetkin Yayınları
Yazar: Ömer KORKMAZ
ISBN: 9789754648546
297,50 TL 350,00 TL

Adet

 
   0 yorum  |  Yorum Yap
Kitap Künyesi
Yazar Ömer KORKMAZ
Baskı Tarihi 2014/07
Baskı Sayısı 1
Boyut 16x24 cm (Standart Kitap Boyu)
Cilt Karton kapak

AH233
Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü ve Sınırları
Yrd. Doç. Dr. Ömer KORKMAZ
2014/07 Baskı, 430 Sayfa
ISBN 978-975-464-854-6 

Konuşma yeteneği ile birlikte insanı insan yapan özelliklerin başında gelen düşünce , insanı diğer canlılardan ayıran bir yeti (meleke) olarak onun doğuştan getirdiği doğal bir niteliğidir. Araştırmaya yönelik sürekli bir mücadele içinde olan insan, varoluşunun koşullarını inceleyen; çevresindeki olguları gözlemleyerek bunlar hakkında değerlendirmeler yapan; ulaştığı yargılar doğrultusunda davranışlarına bir yön vererek yaşamını anlamlandırmaya çalışan bir yaratıktır. İnsanın yaşamını anlamlı kılmasına ilişkin her türlü çabası, aynı zamanda kişiliğinin gelişimine de yöneliktir. Dolayısıyla kendi özgür iradesiyle yaşamını anlamlandırma çabası ile kişiliğinin gelişimi eş zamanlılık gösterir. İnsan, kişiliğinin gelişiminde, bir yandan maddi olanaklarının sağlanması ile bedensel varlığının korunmasına, diğer yandan da özgürlükler aracılığıyla tinsel yönünün zenginleştirilmesine gereksinim duyar. İşte, bu ikinci alana ilişkin gereksinimlerin karşılanmasında düşünce özgürlüğü, varlığı zorunlu bir öğe olarak kendini gösterir. Kaldı ki bu saptama, birey için olduğu kadar, toplum için de geçerlidir. Bu itibarla gerek bireyin gerekse toplumun gelişiminde, düşünce özgürlüğü, önemi yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkar.
Toplumların her alanda büyük bir hızla gelişmesi ve bunun sonucunda düşüncenin sosyal ortamda karşılıklı etkilenmeler çerçevesinde yeni biçimlere bürünmesi, düşünce özgürlüğünün bugün için gittikçe artan bir önemle ele alınmasını zorunlu kılıyor. Gerçekten, teknolojinin büyük bir hızla geliştiği, sanayi toplumundan bilgi toplu-muna hızlı bir geçiş sürecinin yaşandığı günümüzde, bilgi edinme ve bilginin aktarılması, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Düşünce özgürlüğünün, ulusal sınırlar içinde birey ve toplumun gelişimi açısından taşıdığı önemin ötesinde, ulusal sınırları aşan bir düzlemde yarattığı sonuçlar da, bu özgürlüğün hukuk tarafından sağlam güvencelere bağlanmasını zorunlu kılıyor .
Özellikle liberal demokratik hukuk düzenlerinin vazgeçilmez öğesi olan düşünce özgürlüğünün sınırlarının belirlenmesi sorunu, çözülmesi gereken ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkar. Birçok batılı demokratik ülke, belli bir dönem itibariyle karşı karşıya kaldıkları bu sorunu, bugün artık büyük oranda çözüme kavuşturmuşlar ve artık “düşünce açıklamalarının ideolojik içeriği bakımından sınırlanamayacağı” noktasına ulaşmışlardır. Ancak içinde bulunduğu koşullar da dikkate alındığında, Türkiye gibi, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkma dönemi sancılı geçen ülkelerde, düşünce özgürlüğünün sınırlarına ilişkin problemleri çözmek ve çözümleri uygulamaya yansıtmak, güncelliğini halen koruyan temel sorunlardan biri durumundadır .
Gerçekten de örneğin, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (AİHM)’nin, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (AİHS)’nin düşünceyi açıklama özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesinin ihlâli iddiasıyla yapılan başvurularla ilgili 01.06.2014 tarihine kadar inceleme yaptığı, toplam 41 ülkeye ilişkin 803 kararın 302’si (% 37,6) Türkiye’ye ilişkindir. Özellikle, Türkiye’nin bireysel başvuru hakkını tanıdığı 1987 yılından bu yana geçen yirmiyedi yıllık kısa dönem de gözönüne alın-dığında, konuya ilişkin en çok başvurunun Türkiye aleyhine yapılmış olması dikkat çekicidir. İHAM tarafından 10. maddenin ihlâlinin tespit edilmiş olduğu 552 kararın davalı devletlere göre sıralamasında, Türkiye, 231 karar ile (% 41,8) açık ara farkla en üst sırada yer almaktadır. 
Bu önemi dolayısıyla, ülkemizde üzerine sıkça tartışılan ve yazılan konulardan biri olan “Düşünce Özgürlüğü ve Sınırları”nı incelemeye çalıştığımız bu çalışmada amacımız, “özgürce düşünme ve düşündüğünü açıklama”nın hukuksal boyutlarının belirlenmesine katkıda bulunabilmektir. Bu itibarla birinci bölümü, temel kavramların açık-lanmasına; düşünce, düşünce özgürlüğü, düşünceyi açıklama özgürlüğü ve ilgili diğer kavramların içeriklerinin ve düşünce özgürlüğünün bileşenlerinin belirlenmesine ayıracağız. Düşünce özgürlüğünün önemini ortaya koyduktan sonra, düşünceyi açıklama özgürlüğünün sınırlanması sorununu ve bu özgürlüğünün çağdaş özgürlükçü demokratik toplum düzenlerinde kabul gören (ve/veya uygulanan) sınırlama ölçüt ve nedenleri irdelenecek ve belirlenecektir. Bu bölümde son olarak, düşünce özgürlüğünün hukukla ilişkisine ve diğer temel hak ve öz-gürlüklerle yarışmasına değinilecektir.
İkinci bölüm, İHAS ve sisteminde düşünceyi açıklama özgürlüğünün nasıl düzenlendiği ve nasıl yorumlandığı sorularının cevaplarını bulmaya hasredilmiştir. Bu amaçla İHAS’ın düşünceyi açıklama özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesinin koruma ve norm alanları belirlendikten sonra, özellikle İnsan Hakları Avrupa Komisyonu (AİHK) ve AİHM’ın içtihatları göz önünde bulundurularak Avrupa hukuk sisteminde düşünceyi açıklama özgürlüğünün sınırları, ölçütler bazında tek tek belirlenmeye çalışılacaktır. Bu özgürlük açısından getirilen sınırlamanın sınırları da ayrıntılı olarak değerlendirildikten sonra, İHAM tarafından yapılan “gereklilik” ve “uygunluk” denetimlerinin özellikleri, genellikle Mahkeme’nin Türkiye’ye ilişkin kararları irdelenerek ortaya konulacaktır .
Çalışmanın üçüncü bölümünün konusu, karşılaştırmalı hukukta ve Türk Hukuku’nda düşünceyi açıklama özgürlüğünün düzenlenişi ve sınırlama sistemleridir. Karşılaştırmalı hukuk açısından çalışmanın boyutlarını büyütmemek amacıyla, yalnızca Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) örnekleri incelenecektir. Türk Hukuku’nda düşünceyi açıklama özgürlüğünün düzenlenişi incelenirken anayasal boyuta ağırlık verilecek, bu özgürlüğün anayasal sınırları irdelendikten sonra, AİHS sistemi ve AİHM kararlarıyla bir karşılaştırma yapılarak; Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin düşünce özgürlüğüne yaklaşımı belirlenmeye çalışılacaktır. Yasal boyutta ağırlığı, Türk Ceza Kanunu (TCK) olmakla birlikte; 5187 sayılı Basın Kanunu (BasK) ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TerMK) gibi düşünce açıklamasını doğrudan ilgilendiren kanunlardaki sorunlu hükümlere de değinilecektir. Çalışma, genel değerlendirmelerimizi içeren bir sonuç bölümüyle tamamlanacaktır. (Giriş'ten)

Yorum Yap

Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.